Anadolu ve Balkanlar, belli bir coğrafya ve kültürle özdeşleşmiş insanların çeşitli sebeplerle yeni yer arayış süreçlerinde birçok insan topluluğuna ev sahipliği yapmıştır. Dolayısıyla bu süreçte dini, kültürel ve sosyal yönlerden zenginlikler göz ardı edilemeyecek şekilde zuhur etmektedir. 13. ve 14. yüzyıllarda dönemin şartları göz önüne alındığında çok çalkantılı ve sancılı bir süreç coğrafyada vuku bulmaktadır. Bu dönemde Moğol faktörü etkin bir rol oynarken bunun yanında Selçuklu Devletinin yıkılışı, Anadolu’da beyliklerin ortaya çıkışı ve son olarak da Osmanlı Devleti’nin kurulması ile birlikte Türk tarihini ciddi derecede etkileyen olaylar meydana gelmiştir. Horasan’dan Anadolu’ya gelen Hacı Bektaş Veli, kargaşa, düzensizlik vb. durumların etkisi altında kalan bu coğrafyada düşünsel bir birliğin varlığına olan inancı Balkanlara ilham vermiştir. Bu coğrafyada yaşayan insanlar, geleceğe dair ümitlerinin kalmayışı, bocalayışı ile kendini yaşanan olaylarla ilintili bir türlü çıkmaz içinde çaresizce beklerken bulabilmektedirler. Tam da bu hususta Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerindeki ‘sevgi ve birlik”, “Bektaşilik” unsurlarını anlama ile birlikte yaşama düşüncesi sistemine yöneliş başlamaktadır. Bu düşünce ile Anadolu’nun hoşgörü ikliminin Balkanlara uzanmasını Bektaşilik üzerinden kendini var etmiştir. Bu süreç Türklüğün Balkanlarda kabulünü artırmış ve yerleşik hale gelmesini sağlamıştır. Bu düşünce öğretisinin Balkanlarda yaşayan insanların hayatlarını nasıl etkilediği ele alırken aynı zamanda Balkanlarda Bektaşiliğin ne anlama geldiği üzerinde durulmaktadır. Bu yazı ile Hacı Bektaş Veli’nin öğretisi ve bu öğretinin önemi incelenmektedir. Hacı Bektaş Veli’nin hayatı, ilkeleri ve düşünsel sisteminin aktarımı birincil ve ikincil kaynaklar üzerinden yapılmaktadır. Birincil ve ikincil kaynaklar üzerinden aktarım, bize sınırlılıkların yanında veri farklılıkları hatta kendi içinde zıtlıklar meydana getirebilmektedir. Ancak tüm bu zıtlıklara rağmen Hacı Bektaş Veli’nin 13. yüzyılda temellendirmiş olduğu düşünsel yaklaşım günümüzde de kendine anlam bulabilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere Hacı Bektaşi Veli öğretileri ‘insan’ temelinde yaklaşımından yola çıkıldığı için evrensel bir nitelik taşımaktadır.
Anatolia and the Balkans have hosted a large number of people in the process of searching for new places for people who are identified with a certain geography and culture. Therefore, in this process, religious, cultural and social aspects occur in a way that cannot be ignored. Considering the conditions of the period in the 13th and 14th centuries, a very turbulent and painful process takes place in the geography. During this period, the Mongol factor played an active role, as well as the collapse of the Seljuk State, the emergence of principalities in Anatolia, and finally the establishment of the Ottoman Empire, the events that have seriously affected the Turkish history has occurred. acıBektaşVeli, who came to Anatolia from Khorasan, was involved in the confusion and disorder. The belief in the existence of a intellectual union in this geography, which is under the influence of situations, has inspired the Balkans. The people living in this geography find themselves hoping for the future, their confusion and desperately waiting for themselves in a kind of impassion associated with the events. In this respect, HaciBektasVeli'sın love and unity “and” Bektashism ‘elements in the teachings of ustBektashism H together with the understanding of life begins. With this thought, the existence of the tolerance climate of Anatolia to the Balkans has found itself through Bektashism. This process increased the acceptance of Turkishness in the Balkans and ensured that it was established. While addressing how this doctrine of thought affects the lives of people living in the Balkans, it also focuses on what Bektashism means in the Balkans. The life and principles of HacıBektaşVeli and the transfer of the intellectual system are carried out through primary and secondary sources. Transmissions through primary and secondary sources can lead to differences in data as well as differences within themselves. However, despite all these contradictions, the intellectual approach that HacıBektaşVeli founded in the 13th century can find his own meaning nowadays. As it can be understood from this point, HacıBektaşVeli teachings are based on ainde human ’approach.