Anadolu coğrafyasını, hemen hemen etrafı geniş ve yüksek dağlarla örülmüş bir kaleye benzetebiliriz. Ankara şehri bu kalenin tam ortasında giriş çıkışları kontrol edebilen bir coğrafi konuma sahiptir. Bu özelliği ile Ankara, tarih boyunca birçok devletin ve idari mıntıkanın yönetim merkezi olmuştur. Galatlar’ın merkezi olarak gelişen Ankara, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde eyalet merkezi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, Ankara’nın başkent olması, hem coğrafi konumu, hem de yönetim birimi olarak, tarihte oynamış olduğu role bağlayabiliriz.
The Anatolian geography can be compared to a castle surrounded by high and broad mountains. Ankara is located just in the middle of this castle which controls entrance and exit to it. By means of this peculiar feature Ankara has become the governing center of many states and ruling districts throughout history. Flourishing as the center of Galatians, Ankara was also a provincial capital during Roman, Byzantine and Ottoman Empires. We can attribute Ankara became the capital city when Turkish Republic was founded because of its role played throughout history by means of its geographical location and as a governmental unit.