Hülâgû’nun, büyük han olan Mengü Han tarafından ülkenin batı topraklarını yönetmekle görevlendirilmesi üzerine Hülâgû, Mugan’ı kendisine merkez olarak seçmiş ve batıda stratejik anlamda devletinin sınırlarını genişletmek adına fetihlere başlamıştır. Hülâgû’nun amacı İsmailîleri ortadan kaldırmak ve İslâm dünyasının liderliğini taşıyan Abbâsî halifeliğini itaat altına almaktı. Dolayısıyla o, İran Irak, Azerbaycan ve Suriye toprakları üzerinde stratejiler geliştirip bu bölgelere hâkim olmuş ve İlhanlı Devleti’ni kurmuştur. Hülâgû, kendisine tâbi olan Anadolu topraklarını ise valiler ve komutanlar aracılığıyla yönetmiştir. Baycu Noyan ve Alıncak Noyan aracılığıyla Anadolu’da işlerini yürüten Hülâgû, Anadolu’dan yüklü miktarda vergiler almıştır. Hülâgû’nun II. İzzedin Keykâvus’un sultanlığını onaylayarak Anadolu’nun yönetimini IV. Kılıç Arslan’la onun arasında paylaştırması da Anadolu’dan alınan vergilerin iki katına çıkarılması için belirlediği bir strateji olmuştur. O, özellikle Anadolu valisi olarak görevlendirilen Muînüddin Pervâne devrinde Anadolu’dan temin edeceği vergi ve haraçları, Pervâne aracılığıyla temin etmiş ve hiç zorlanmamıştır. Anadolu’yu İlhanlı hazinesi için bir kaynak olarak değerlendirmesi sonucu Anadolu’da ciddi iktisadi sıkıntılar yaşanmıştır. Bu durumdan memnuniyetsiz olan Sultan II. İzzeddin Keykâvus ve Türkmenler devletin, İlhanlı emirleri tarafından soyulmasına karşı çıkmışlardır. Fakat Hülâgû, bu bölgede kendisine karşıt güç oluşturabilecek zümreleri kendi bünyesinde eriterek Anadolu’da tam anlamıyla bir İlhanlı otoritesi tesis etmeye çalışmıştır.
Hulagu was assigned to manage the western lands of the country by the great khan, Mengü Khturkan. Upon this task, he chose Mugan as his center and started the conquests in order to expand the borders of his state in the west. Hulagu’s aim was to eliminate the Ismailis and to subdue the Abbasid caliphate, which was the leader of the Islamic world. Therefore, he developed strategies on Iran, Iraq, Azerbaijan and Syria, dominated these regions and established the Ilkhanate State in this geography. He ruled the Anatolian lands, which were subject to him, through governors and commanders. Hülâgû, who carried out his business in Anatolia through Baycu Noyan and Altıncak Noyan, received a large amount of taxes from Anatolia. His approving the sultanate of Izzeddin Keykavus II and dividing the administration of Anatolia between Kılıç Arslan IV and him is a strategy which he determined in order to double the taxes collected from Anatolia. He provided the taxes and tributes he would receive from Anatolia, especially during the reign of Muînüddin Pervâne, who was appointed as the governor of Anatolia, through Pervâne and was not forced at all. As a result of his evaluation of Anatolia as a source for the Ilkhanid treasury, serious economic difficulties were experienced in Anatolia. Unsatisfied with this situation, Sultan Izzeddin Keykavus II and the Turkmens opposed the robbery of the state by the Ilkhanid amirs. However, Hulagu tried to establish a full Ilkhanid authority in Anatolia by dissolving the groups that could create opposition to him in this region.