Tarihte büyük roller ifâ etmiş olan peygamberler, genel anlamda dünya üzerinde çok güçlü medeniyetlerin ve güçlü hükümdarların bulunduğu dönemde dünyaya gelmişlerdir. Hz. Musa (as) peygamber, Koptah medeniyetinin zirveye ulaştığı ve II. Ramses döneminin güçlü bakiyesinin iktidarda olduğu bir dönemde; Koptah uygarlığının Semitik topluluklara karşı uyguladığı baskılara son vermek ve tanrı kral anlayışını yıkmak için mücadele etmiştir. Hz. İbrahim (as) peygamber, Mezopotamya'da birinci Babil döneminin yaşandığı bir dönemde dünyaya gelerek; putperestliğe karşı tek tanrıcılığın (tevhid) mücadelesini vermiştir. Hz. İsa (as) peygamber de Roma'nın en güçlü imparatoru olan Oktavianus'un iktidarı döneminde dünyaya gelmiş ve tek tanrıcılığın Roma topraklarına girişinin önünü açmıştır. Aynı şekilde Hz. Peygamber (sav) de dünya üzerinde Doğu Roma, Sâsânî, Göktürk ve Sui gibi büyük imparatorlukların olduğu bir dönemde dünyaya gelerek; tevhid dinini son ve en mükemmel şekliyle insanlığa sunmuştur.
The prophets, who have played a great role in history, have come to earth in the period when very powerful civilizations and powerful rulers have been around the world in general terms. Prophet Moses, in an era when Coptic civilization was at the top and Ramses the II. was its leader with great power, struggled against the oppression applied by Coptic civilization towards Semitic communities and in order to destroy the God-king understanding. The Prophet Abraham came to earth in a time when the first Babylonian period was experienced in Mesopotamia and gave the struggle of monotheism (tawhid) against paganism. The Prophet Jesus came to earth at the time of the power of Octavianus, the most powerful emperor of Rome, and opened the way for the entrance of monotheism into the Roman territory. Likewise The Prophet Mohammad (may Allah bless him and grant him peace) came to earth at a time when great empires such as Eastern Rome, Sassanid, Gokturk and Sui were in the world; and presented the religion of monotheism to humanity in its last and most perfect form.