Analitik felsefe, fiziksel-mantıksal paralellik tezi ile 20. Yüzyılda bilim alanında oldukça temel ve güçlü bir konum tutmuştur. Matematik ve mantık alanında yarattığı devrimin yanı sıra semantik (anlambilim) alanında da önermesel semantik teoriler bu felsefeye dayanmaktadır. Sanat yapıtlarının biçimsel analizlerinde yaygın olarak kullanılmasına rağmen, içeriği biçimden daha öncelikli tutan bir yaklaşımla, içerik analizi için kullanılması pek yaygın değildir. Bunun nedeni, sanat yapıtlarının içeriklerinin biçime göre daha çok bağlamsal olması ve kompozisyonellik ilkesinin bütünün karşısında bileşenleri öncelikli ve belirleyici olarak ele aldığı kabulüdür. Ancak önermesel semantik teoriler, en azından olası dünyalar semantiği ve Fregeci Semantik ifadelerin bağlamı ile anlamları arasında da sıkı bağların olduğunu göstermektedir. Sanat tarihi gibi alanlar için, imgelerin anlamlarının imgenin üretildiği veya kullanıldığı bağlama bağlı olarak değerlendirilmesi elzemdir. Bu makale, Frege’nin bağlam prensibini ve “sunu modu” kavramını Vertumnus Resmi, Poseidon, gamalı haç, Süperman, örnekleri ile görsel yapıtlarda sezgisel olarak temellendirdikten ve tanıttıktan sonra, “Venüs” ifadesinin anlamını farklı tarihsel bağlamlarda (değerlendirme durumlarında), “Venüs” imgesini görsel kültürün bir bileşeni olarak kabul ederek kompozisyonellik prensibi ile analiz etmektedir. Böylece imgelerin anlamlarının analizi üzerinden tarihsel bir perspektifin kurulabileceğini göstermek ve semantik analizi sanat tarihi alanında kullanılabilecek bir yöntem olarak sunma amacını taşımaktadır.
Analytical philosophy, with its thesis of physical-logical parallelism, held a fundamental and strong position in the field of science in the 20th century. In addition to the revolution it created in the field of mathematics and logic, propositional semantic theories in semantics are also based on this philosophy. Although widely used in formal analysis of artworks, it is not very common to use content analysis for content by an aproach that considers contents prior to form. This is due to the fact that the contents of the artworks are more contextual than the form, and that the assumption of principle of compositionality takes the components as a prior and decisive factor against the whole. However, propositional semantic theories, at least possible worlds semantics and Fregean semantic suggests that there is also a strong link between the context and the meanings of expressions. For areas such as art history, it is essential to evaluate the meanings of the images depending on the context in which the image is produced or used. This article, after intuitively basing and introducing the concept of Frege’s context princible and the concept of “presentation mode” by the images such as Vertumnus, Poseidon, swastika, Superman, supposes “Venus” image as a constituent of visual culture, and analyzes its meaning in different historical contexts (circumstances of evaluation). Thus, it is aimed to show that a historical perspective can be established by analyzing the meanings of images and to present semantic analysis as a method that can be used in the field of art history.