Birinci dünya savaşı içinde açılan Çanakkale Cephesi savaşın kaderini belirlemedeki önemi kadar kara ve deniz savaşlarındaki kullanılan cephane ve savaş taktiği bakımından da dikkate değerdir. Bu başarı öyküsünün ve Türk kahramanlığının arkasında Osmanlı Devletinin savaş öncesinde yaptığı hazırlıkların bilinmesi bu yüzden önem arz etmektedir. Bu büyük zaferin paydaşları çağın sultanları, devlet adamları ve birçok atsız kahramanlardır. Osmanlı Devleti, zaman içerisinde boğazlardan başkent İstanbul’a saldırılar geldikçe hem İstanbul ve hem de Çanakkale boğazlarının savunulması için önlemler almıştır. Çağın imkânları ve dünyada geliştirilen savaş araç ve malzemeleri boğazlar ve savunma hattı olabilecek tüm alanlarda kullanılmıştır. Sabırla, inançla ve özveriyle yapılan bu çalışmalar Çanakkale deniz ve kara savaşlarında meyvelerini de vermiştir. Çanakkale Boğazı’nın önemini Osmanlı Devleti çok uzun zamandan beri biliyordu. Örneğin Sultan III. Selim zamanında Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul önlerine İngiliz donanmasının gelmesi büyük bir tehdit meydana getirmişti. Özellikle de yirminci yüzyılın başlarında boğazların önemi daha da artmıştır. İstanbul’un güvenliği için Çanakkale Boğazı’nın sıkı bir şekilde savunulmasının elzem olduğu anlaşılmıştır. Gerçekten de durum böyle olmuş, Osmanlı hangi cephede hangi devletle savaşa girerse girsin Çanakkale Boğazı tehdit altında kalmıştır. Örneğin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı ya da İtalyanlar’la Trablusgarb Savaşı gibi. Benzer şekilde İstanbul Boğazı da Rusya’dan gelebilecek tehditlerin önlenmesi bakımından önemlidir. Nitekim Osmanlı Devletinin Rusya ile giriştiği savaşlarda Karadeniz Boğazı vasıtasıyla İstanbul her zaman tehdit altında kalmıştır. 19. Yüzyıldan itibaren Karadeniz’de üstün olan Rus donanması İstanbul ve Karadeniz şehirleri tehdit altında kalmıştır. Sinop felaketi ve 93 Harbi’ndeki Mersin Vapuru olayı konunun örneklenmesi bakımından dikkate değerdir. Çalışılan bu dönem içinde Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının önemi göz önüne alınarak pek çok tabya ve istihkâm yapılmıştır. Önceden yapılan istihkâmlar güçlendirilmiş, şartlara göre de yenileri eklenmiştir. Askerlik alanında yapılan gelişmeler doğrultusunda istihkâmlar, tabyalar ve kalelere yeni yeni silahlar ve cephane alarak saldırılara karşı koymaya çalışmıştır. İşin mali yönü de göz ardı edilemeyecek kadar sıkıntılı geçmiştir. Son dönemde geliştirilen silahlardan olan torpil/mayın satın alınması, yapılması ve yerleştirilmesi de bu çerçevede önemlidir. Mayın teknolojisinin alınmasının ne denli önemli olduğu Çanakkale Deniz Savaşları’nda görülmüştür.
This year is the centenary of Canakkale Naval Victory. The land battles won so we take great pride in Çanakkale. This great victory of the Sultan of stakeholders era state are men. And there are many horseless heroes. Istanbul attacks have come from the throat to the capital of the Ottoman Empire. Attacks have increased in the region also increased defensive measures. Patiently beliefs dedication made these studies give fruit. Sultan Selim occurred during the greatest danger in the Dardanelles. British navy in Istanbul brought a major threat occurs. Advocating for the safety of the Dardanelles especially Istanbul is very important. If you enter into a war with the Ottoman Empire in which the state was under threat which fronts the Dardanelles. For example, the Ottoman-Russian War of 1877-1878. Or, as with the Italian War of Tripoli. There have been many in the Dardanelles forts and fortified. Pre-made fortifications reinforced or new ones have been added. New weapons and ammunition were taken according to developments made in the military field. The financial aspect of the business is troubled history that can not be ignored. Mine development in recent years also considered in this context. Gallipoli has been found in the sea battle of the importance of taking mine technology.