Tarih öncesi dönemlere uzanan bir geçmişe sahip olan Sümeysat (Samsat), uzun tarihi boyunca birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmış, pek çok siyasal ve sosyal yapının varlığına tanıklık etmiştir. Tarihinin uzun bir kısmında merkezî bir şehir olmamakla birlikte, Fırat-Dicle havzasının hâkimiyeti için yapılan ve yüz yıllarca devam eden bitimsiz egemenlik mücadelelerinin gerçekleştiği bir coğrafyada yer alması münasebetiyle özel bir tarihî öneme sahiptir. Özellikle ortaçağ boyunca önce İranlılar ile Bizanslılar, daha sonra ise Bizanslılar ile Müslümanlar arasındaki mücadelelerin yoğunlaştığı yerlerden biri olan Sümeysat, doğal ve siyasî konumu dolayısıyla süreğen bir istikrarsızlık durumu ile malul olmuş, şehirde kalıcı bir nizam tesis edilememiştir. Sümeysat’ı konu edinen çalışmamızda, Adıyaman’ın bir ilçesi olan Samsat’ın yakınında bulunan ve artık Atatürk Barajı’nın suları altında kalmış olan bu tarihî şehirin tarihsel sürecini ele alacak, kaynaklardan derlediğimiz verileri kullanarak bütünlüklü bir şehir anlatısı meydana getirmeye çalışacağız.
Sümeysat (Samosata) which it has a past that rooted in prehistorical times, was hosted numerous cultures and civilisations and also witnessed many social and political structures throughout its long history. The city, although not a central place in an important section of its history, has a special importance because of it exists in a geography which became a place that happened there endless struggle of sovereignity for the domination of Fırat-Dicle Basin. Especially, there was fought in this area initially Byzatines and Parthians, and after Muslims and Byzantines during medieval ages. There is an unstability in Sümeysat out of its naturel and political positions and couldn’t a permanent order in there for these reasons. In our paper, we’ll examine the historical process of Sümeysat which is a district of Adıyaman and now it sleep under the barrage of Atatürk and try to build an entire city narrative.