BEYLERBEYİLERDEN DAYILARA CEZAYİR-İ GARP VİLAYETİ/EYALETİ’NİN YÖNETİMİ VE YÖNETİCİLERİ (16-18. YÜZYILLAR)

Author:

Year-Number: 2017-Volume 9
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : YENİ ÇAĞ
Number of pages: 418-439
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Cezayir’in Osmanlı idari sistemi içerisinde görülmesi Barbaros Hayrettin Paşa’nın donanmanın başına getirilmesi ile başlar. Nitekim 1533 yılında Cezayir Vilayeti ihdas edilmiş ve kurulan bu vilayet bir müddet müstakil, daha sonra ise Kuzey Afrika’da kurulan Trablusgarp ve Tunus ile birlikte yönetilmiştir. Garp Ocakları da denilen bu vilayetler salyaneli olarak idare edilmişlerdir. Cezayir Vilayeti, 16. yüzyılın ortalarından sonra Cezayir ve Cezayir-i Garp Vilayeti olarak ikiye ayrılmıştır. Cezayir Vilayeti; Cezayir-i Bahr-i Sefîd yani Kaptan Paşalık olarak da ifade ediliyor ve merkezi Gelibolu olan sahil sancaklarından müteşekkil bir idari birime karşılık geliyordu. Cezayir-i Garp Vilayeti ise Kuzey Afrika’da Cezayir topraklarındaki Osmanlı vilayetiydi. Cezayir-i Garp Vilayeti, merkezden buralara gönderilen ve daha sonra kalıcı hale gelen ocaklılar ve korsanların etki alanı içindeydi. Vilayete gönderilen dirayetli beylerbeylerin zamanında yeniçeriler ve korsanlar onların otoritesine tabi olmuşlardı. Ancak 1587 yılında Kılıç Ali Paşa’nın İstanbul’a gitmesiyle birlikte reis ve tayfaların iktidarı ele geçirdikleri görülür. Buraya üç yıllığına bir beylerbeyi ataması devam etmişse de fiili bir etkinlikleri olamamıştır. 17. yüzyılda reisler etkinliklerini yeniçeri divanına terk etmek zorunda kalmışlardır. Reis ve yeniçeriler arasında iktidarı ele geçirme mücadelesi uzun yıllar devam etmiş ve 1671 yılında diğer Kuzey Afrika eyaletlerinde görülen dayılık rejimine geçilmiştir. Dayılar; reisler ve yeniçeri subayları tarafından seçilmiş ancak merkezden beylerbeyi tayini de devam etmiştir. Bu dönemde beylerbeylerin yetkileri sembolik olmaktan öteye gitmemiş dayılar yönetimi fiilen ellerinde bulundurmuşlardır. 1711 yılında dayılık ve beylerbeylik dayıların uhdesinde birleştirilmiş ve artık merkezden beylerbeyi tayini yapılmamıştır. Bu durum 18. yüzyıl boyunca devam etmiştir.

Keywords

Abstract

The presence of Algeria in Ottoman government system begins with the appointment of Barbarossa Hayreddin Pasha in Ottoman navy. Meanwhile Province of Algeria was established in 1533 and ruled independently for a while. Later it was ruled with Tripoli and Tunis which were established in North Africa. These provinces which were defined as Garp Ocaks were ruled with according to the salyane system. Province of Algeria was divided into two parts as Cezayir (Algeria) and Cezayir-i Garp Province at the end of the mid 16th century. It was also defined as Cezayir-i Bahr-i Sefid in other words as Captain Pasha system. This means that it was an administrative part which had a seaside sanjaks where Gallipoli was the centrum. Also Province of Cezayir-i Garp was the Ottoman province in North African Algeria. Province of Cezayir-i Garp was dominated by ocaklis and corsairs who were sent from the center and later became inhabitants. Janisaries and corsairs were dependant on these dominant beglerbeghis who were sent to the province at one time. But headmen (reis) and his crew captured the government with the appointment of Kilic Ali Pasha to Istanbul in 1585. Although an beglerbegh was appointed here for three years, they could not have any influence over there. The headmen (reis) had to quit for janisaries’ diwan in the 17th century. The struggle for capturing the government between the headmen and Janisaries lasted for many years and the government transformed into dey system like in Northerth African provinces in 1671. Deys were voted by headmen and janissary officers but the appointment of beglerbegh was also continied. At that time the role of beglerbeghis was only symbolic while deys had the government in their hand effectively. In 1711 dey system and beglerbegh system were united only in the dey system . And appointment of beglerbegh from the center was not made no longer. This situation continued in 18th century.

Keywords